Human Rights and States Paradoxes


Creative Commons License

ERENDOR M. E.

Alanya Akademik Bakış, cilt.1, sa.2, ss.39-43, 2017 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 1 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2017
  • Dergi Adı: Alanya Akademik Bakış
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.39-43
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsan Hakları kavramı 17. yüzyıldan bu yana uluslararası toplumun konularından birisidir. 17. ve 18. yüzyıllar sırasında insan hakları devletin egemenlik hakları altında değerlendirilmekteydi. Devletler kendi toprakları içerisinde yaşayan her bireyi korumakla yükümlü ve sorumlu olmasına rağmen, insan hakları ihlalleri devletlerin ana problemlerinden birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, devletler kendi vatandaşlarını ve ülke sınırları içerisindeki diğer insanları korumakla sorumlu olmasına rağmen, devletler insan haklarını ihlal eden en temel kurumdur. Bunun nedeni ise devletin insan hakları üzerindeki sorumluluğu ve rolü üzerindeki ikilemden kaynaklanmaktadır. Bu makalenin temel amacı insan haklarını ve devletlerin paradokslarını tanımlayarak bunları sorgulamaktır.

The concept of human rights has been issued since the seventeenth century in the international community. Human rights during the seventeenth and eighteenth centuries were evaluated under the sovereignty. Abuse of human rights are the main problem in the states, although the states are responsible to protect any individual who lives in its territory. Although states have responsibility to protect their citizens or other people from any threat or human rights abuses, states are the main violator of the human rights. There is a dilemma in the human rights in terms of states responsibility and its role. Therefore, the main aim of this article is to identify and examine the human rights and states paradoxes.