ORTA ÇAĞ İSLAM COĞRAFYACILARININ ESERLERİNDE DÜNYA'NIN ŞEKLİ VE BOYTLARI


Creative Commons License

Balcıoğulları A.

XII. Uluslararası Güncel Araştırmalarla Sosyal Bilimler Kongresi, Antalya, Türkiye, 05 Haziran 2020, cilt.1, ss.66

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.66
  • Çukurova Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsanlığın ortak mirası olan bilimsel çalışmalar, İslam dünyasının önderliğinde Ortaçağ'da gerçekleştirildiği bilinmektedir. Antik çağın mirasını devralan Müslüman bilim adamları, bilimin her alanında çeşitli araştırmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların günümüzde ulaşılan bilimsel başarı ve seviyede katkısı çok önemlidir. Müslümanlar diğer bilim dallarında olduğu gibi coğrafya bilimiyle de çok yakından ilgilenmiş ve çeşitli eserler ortaya koymuşlardır. İslam coğrafyacılarının, ilgisi sadece Endülüs, Kuzey Afrika, Güney Avrupa, Asya topraklarını değil, bununla beraber okyanusları ve denizleri de kapsamaktaydı. Usturlapların mükemmelliği sayesinde ticaret, bilgi ve diğer amaçlar için dünyayı dolaşmak için haritacılığa ihtiyaç duyuldu ve bu alanda gelişmeler oldu. Müslüman dünyasında, coğrafya ile birlikte astronomi konusu da oldukça ilgilenilen bir alan olmuştu. Enlemleri ve boylamları,

koordinatların derecesini belirlemek gibi birçok gözlem için kullanılan çeşitli yöntemler vardı. Örneğin Biruni, Yeryüzünün ölçümleri hakkında ayrıntılı çalışmalar yapmıştır ve bu yüzden “jeodezinin babası” olarak kabul edilmiştir. 13. yüzyıl İslam coğrafyacısı Yakut el-Hamavi, Muʿcemü’l-büldân (Coğrafi Sözlük) adlı kitabı İslâm âlimleri tarafından kaleme alınıp günümüze ulaşan en büyük coğrafya ansiklopedisidir. Orta Çağ'da dünyanın birçok yerinde, dünya hakkındaki mitolojik ve teolojik inançlar tartışılamazken dahi, İslam coğrafyacıları Dünya'nın şekli, hareketleri ve özellikleri hakkında düzinelerce eser kaleme almışlardır. Bu çalışmada, Orta Çağ'da İslam coğrafyacılarının eserlerinden yola çıkarak Dünya’nın şekli, boyutları ve Dünya’yı tanımlamaları ortaya konmuştur. Bu amacı gerçekleştirmek için 9. ve 14. yüzyıllar arasında yazılmış Arap coğrafya kitapları incelenmiştir.

Çalışmada Orta Çağ’da İslam coğrafyacılarının Dünya’nın şekli konusunda hiçbir tereddüt yaşamadan her zaman küre olarak bahsettikleri ve koordinat sistemini kullandıkları anlaşılmıştır.